Mensubu olmaktan büyük bir onur duyduğum eğitim camiasındaki emeklisinden çalışanına tüm öğretmenlerin öğretmenler gününü kutluyorum.

Ülkemizin en geniş meslek ailesi olan öğretmenler  100 yıllık Cumhuriyetimiz  boyunca  büyük bir özveri ve sorumlulukla çalıştılar ve bulundukları her yere değer kattılar. En çok da çocukların ve gençlerin ahlak, bilgi, birikim, deneyim, vizyon açısından gelişimlerine paha biçilmez katkılar sundular. Bugün ülkemiz dünya genelinde Türkiye Yüzyılı idealine inanmış ve hazır hale gelmişse bunun en büyük payı şüphesiz öğretmenlere aittir. Çünkü öğretmen camiası geleceğe inanır, umutsuzluğa kapılmaz ve kararlılıkla gece gündüz çaba gösterir.

Gece gündüz diyoruz, zira öğretmenlik sanıldığı gibi okulda, derste başlayıp biten mesaili bir meslek değildir. Eve iş götürme kavramı öğretmenlikte  çok daha ileri boyuttadır. Öğretmen, hayatının her aşamasında eğitimle ilgili meşguliyet içindedir. Özel sohbetleri dahi mesleğiyle ilgilidir.

Hatta öğretmen emeklisi ile diğer mesleklerden emekli olanlar arasında bile fark vardır. Öğretmen toplumun her sorununa fikirleri ve emeğiyle müdahildir. Bu meşguliyet son nefese kadar sürer.

Öğretmenlik sevgi mesleğidir. Çocukları sevmeden eğitimi sürdürmenin imkânı yoktur.

Öğretmenlik fedakârlık mesleğidir. Sadece maddi kazanç beklentisiyle yapılmayacak kadar zor ve kapsamlıdır.

Öğretmenlik inanç ve idealizm mesleğidir. Geleceğe inanmadan nesilleri inandırmak ve yetiştirmek mümkün değildir. Ve hiçbir milletin geleceğini inşa etmekten daha büyük bir projesi olamaz.

Öğretmenlik sabır mesleğidir. Verilen emeklerin çıktıları ve dönütleri yıllar sonra olur.
Öğretmenlik timsal olma mesleğidir. Çocuk üzerinde değişime sebep olmak için öğretmen okuyan, araştıran, güzel ahlaklı, dürüst, adil, yenilikçi olmak zorundadır. Herhangi bir meslekte kişilik özelliklerinin fazlaca önemi yokken öğretmenin kişiliği, öğrenci üzerinde doğrudan etkilidir.

Öğretmenlik ulvi bir meslektir. Bütün peygamberler, bilgeler, kanaat önderleri aynı zamanda birer öğretmendir.

Böyle bir mesleğe mensup olmanın gururu ve heyecanı kelimelerle anlatılamayacak kadar büyük ve derinliklidir.

Öğretmenlik vicdan mesleğidir. Vicdan sahibi öğretmen tüm çocuklara din, dil, ırk, renk ayırt etmeksizin aynı gözle bakar. Ücra bir köyde acı çeken çocuğun acısını içinde hissederken bugün Filistin'de vahşi bir savaşın ortasında can çekişen çocuklara da kendi çocukları gibi üzülür. 

Değerli meslektaşlarım, yol arkadaşlarım; sizlerle birlikte geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızın daha iyi yetişmesi için bugüne kadar olduğu gibi bugünden sonra da çalışacağız. Öğretmenin hak ettiği saygınlığı arttırmak için yapılması gereken her şeyi tereddütsüz yapacağız.

Sözlerime son verirken önce Başöğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere ebediyete irtihal etmiş bütün öğretmenlerimize, şehit öğretmenlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Yıllarca hizmet verdikten sonra emekli olan öğretmenlerimize sağlık ve mutluluk diliyorum. Onlarla yollarımız ayrılmadı, ayrılmayacak da. 

Şu an görevde olan öğretmenlerimize başarılar diliyorum. Birlikte omuz omuza çalışmaya devam edecek olmanın huzur ve mutluluğunu yaşıyorum.

Göreve yeni başlayan ve başlayacak öğretmenlerimize hayırlı olsun diyor başarılar diliyorum.