Müdürlüğümüz tarafından yürütülen "Tek Yürek" Projesi kapsamında, “15 Temmuz’un Kahraman Kadınları” temalı serbest kürsü etkinliği gerçekleştirildi.

                Zübeyde Hanım Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinde gerçekleştirilen etkinliğe Şube Müdürümüz Osman SARGUT Proje koordinatörleri Rukiye YİĞİT SARGUT, Mehmet Akif EROĞLU, Okul idarecileri, öğretmenleri ve öğrencileri katıldılar.

                 Etkinlikte öncelikle Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından hazırlanmış olan “15 Temmuz’un Kahraman Kadınları” isimli belgesel izlendi. Ardından öğrencilerimiz konu ile ilgili duygu ve düşüncelerini serbest kürsü uygulaması ile paylaştılar.

                Belgeseli izlerken ve düşüncelerini ifade ederken duygulanan, ağlayan öğrencilerimizin samimiyeti;  kendilerini dinleyen öğretmenleri ve öğrenci arkadaşlarının da duygu dolu anlar yaşamalarına vesile oldu.

                Öğrencilerimizin serbest kürsüdeki ifadelerinden bazıları ise şöyle:

                 “Ben darbenin ne demek olduğunu bile bilmiyordum. Babam evden çıkıp gitti. Ne olduğunu anlamadık. Sonra bizde toparlanıp evden çıktık. Benim erkek kardeşim pek kimseyle konuşmaz. O gece dev bayrağı 80 kişi taşırken kardeşim en öne geçti herkese tekbir getirmeleri için önder oldu. Bizi hayrette bıraktı. Sonraki günler babaannem eve hiç gelmedi. Hep nöbetteydi, gece camide namaz kılıp Kur’an okuyor, orada yatıyordu. Serseri diye baktığımız gençler hainlere karşı durdu. O gece herkes bir oldu, herkes kahraman oldu. Şehitlerimiz nur içinde yatsınlar.”

                 “Vatan acısı çok büyük, ben o gece hissettiğim acıyı başka bir zaman hissetmedim. Yatağın içinde sabaha kadar ağladım. O gece şehit olanlar belki bizim yakınlarımız değildi fakat onlar için hissettiğim acının tarifi yok. Her şeysiz yaşarız;  vatansız, bayraksız yaşayamayız. Bizler sabahlara kadar çalışmalı ve tüm şehitlerimize olan borcumuzu böyle ödemeliyiz.”

                 “Şehitlerimizi saygı ve şükranla anıyorum. Kanlı ve hain bir geceydi. Ama bizim kanımızda bağımsızlık var, buna el kaldıran asıl sert yüzümüzü işte o zaman görür. Bize darbe yapmaya çalışanlara asıl darbeyi biz vurduk. Ekmeğini yediği suyunu içtiği ülkesine tankla topla nasıl saldırırlar? Bu inanılmaz bir şey. En ağır cezaları hak ediyor o hainler.”

                 “Ben o gece babaannemin yanındaydım. Dışardan gelen gürültüleri merak edip balkona çıktık herkes telaşla meydana koşuyordu. Ne oldu dedik, televizyonu açın dediler. Ben çok korktum ağlamaya başladım. Korkma kızım dedi babaannem, bu ülkenin gerçek askerleri onlara karşı duruyorlar dedi, sabaha kadar namaz kılıp Kur’an okudu ve dua etti. Ülkemizin yaşadığı en uzun geceydi o gece.”

                 “İzlediğimiz belgeselde ki gazi kadınlar diyor ki vurulduğumuzda acıyı hissetmedik. Demek ki Allah o makama yaklaştırıyor ve acıyı hissettirmiyor. Gaziler böyle hissediyorsa şehitlerimizi düşünemiyorum. Şehit anneleri de vatan sağ olsun diyor. Onlara çok şey borçluyuz.”

                   “15 Temmuz gecesi babamın çığlıkları ile uyandım. Türkiye’miz elden gidiyor dedi. Giyindi ve aceleyle çıktı. Aklımdan o kadar çok şey geçti ki; anne ne oluyor diye sordum, askerler bize savaş açıyor kızım dedi. Bu nasıl olur bizim askerimiz bize nasıl ihanet eder dedim. Annem; biz de çıkalım evde durmayalım dedi. Dışarı çıktığımızda gördük ki hepimiz bir olmuşuz! Türkiye’mizi kimselere vermeyiz dedi herkes o gece. Bizler böyle birlik oldukça bizi kimse yenemez. Birlikten kuvvet doğar, umut doğar!”